Uygun umre fırsatlarını yakalayarak umre turları aracılığı ile gelebileceğiniz Mekke şehri hakkında detaylı olmasa da birkaç bilgiyi bilmenizde fayda olacaktır. Gezdiğiniz, ziyaret ettiğiniz yerlerin tarihini bilince, o yere adım attığınızda, her adımınızın tarihte gezinen bir adım olduğunu hissedebileceksiniz. Aynı durum Mekke şehri için de geçerli olacaktır. Hac turları veya umre turları aracılığıyla gelebileceğiniz ve hem ibadetinizi yapıp hem de gezebileceğiniz bu şehrin kısa tarihini anlatacağımız bu yazımız sayesinde Mekke sokaklarında gezerken veya Mekke’nin kutsal yerlerini ziyaret ederken bu şehrin ruhunu en derinliklerinizde bilinçli bir şekilde fark edebileceksiniz.
Mekke, Arap Yarımadası’nda bulunan ve Hicaz eyaletinin başkenti olarak bilinen Arap Yarımadasının en büyük şehirlerinden birisi olan, Suudi Arabistan’ın en büyük şehridir. Mekke, “Şehirlerin Anası” olarak bilinmektedir ve bu şehir, İslam dininde çok önemli bir yere sahiptir. “Şehirlerin Anası” olan Mekke, İslam dininin kutsal şehri ve Müslümanların kıblesi olan Kabe’nin bulunduğu şehirdir.
Müslümanların kıblesi olan Kabe ise; Mekke şehrini anlamlı kılan en önemli ve en kutsal yerdir. Mekke şehrinde Harem-i Şerif Camii’nin ortasında bulunur. Hac turları ile gelme fırsatını elde edebileceğiniz Mekke şehri, İslam tarihinde mukaddes ve bir o kadar da kutsal bir yere sahiptir. Şehrin içerisinde bulunan Mescid-i Haram ve onun içinde bulunan Müslümanların kıblesi ve İslam dini için kutsal olan Kabe, bu şehri anlamlı kılmaktadır.
Umre turları veya hac turları ile gelebileceğiniz Mekke şehri, birçok peygamberin peygamberlik vazifesini yerine getirdiği kutsal bir şehirdir. İslam dininde hac ve umre gibi önemli vazifelerin de bu şehre tahsis edilmesi, Mekke’nin önemini oldukça fazla arttırmış ve İslam dininin merkezi olan bir şehir haline getirmiştir. Hac turları ile gelen hacıların ve ziyaretçilerin kestikleri kurbanlar, yaptıkları alışverişler ile de Mekke’nin ekonomik durumu ayakta durmakta ve her geçen gün daha da gelişmektedir.
Uygun hac fiyatları bularak hac turları aracılığı ile gelebileceğiniz bu şehir, yani Mekke, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’in doğduğu şehirdir. İslam dininin merkezi olarak bilinen şehir, Müslümanların kıblesi olan Kâbe’yi de içinde barındırmaktadır. Mekke-i mükerremenin tarihi ise eski zamanlara kadar dayanmakta ve Hz. İbrahim aleyhisselamın zamanına kadar uzanmaktadır.
Mekke’nin kısa tarihini anlatırken aslında Kâbe’nin tarihini merkeze almak en doğru ve en yerinde tercih olacaktır. Çünkü Mekke’yi Mekke yapan en önemli yapı ve en kutsal yer Kâbe’dir. İbrahim aleyhisselam ve oğlu İsmail aleyhisselam getirdikleri taşlarla Kabe’yi inşa etmeye başlamışlardır. Kabe’nin inşaatı devam ederken, bir zaman sonra artık Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in boyları Kâbe’nin duvarlarına erişemez hale gelmiş, yani duvarlar oldukça yükselmiştir. Bunun üzerine büyükçe bir taş getirerek bu olayı aşmaya çalışmışlar ve Kâbe’nin duvarlarına yetişmeyi başarmışlardır. Hz. İbrahim’in Kâbe’nin artık yüksek olan duvarlarına erişmek için kullandığı ve bastığı taşa ise Makam-ı İbrahim denilmektedir.
Kâbe, cahiliye döneminde de önemli bir yerdi. Araplar, Kâbe’nin değerini bildiklerinden ancak bu yeri yanlış kutsal emelleri ile kullandıklarından doğru yolda değillerdi ancak ticari manada bu yerden büyük gelirler elde ediyorlardı. Kâbe’yi ve daha genelinde Mekke’yi bir ticaret merkezi haline çevirmişlerdi. Daha sonra önce Medine sonra Mekke ve sonrasında tüm Arap Yarımadasında İslamiyet’in yayılmasıyla birlikte Kâbe’nin kutsallığı ticari faaliyetlerinin önüne geçerek İslam dininin merkezi olmasına zemin hazırlamıştır. Mekke’nin ve özelinde Kâbe’nin uzunca bir tarihinde bahsedeceğimiz diğer yazılarımızda Ebrehe’nin Kâbe’yi kuşatmasına ve Ebrehe’nin Kâbe’ye saldırmasına da değineceğiz.
YORUMLAR
İlk yorum yapan siz olun.
Yorum yapmak ve puan vermek için lütfen üye girişi yapın.
YORUM YAP