NEBEVİ MEKENLARA GELEN YASAKLAR

Vatan toprağındaki en ufak tarihi kalıntıyı koruma altına alan, restore eden, turizme kazandırma kelimesinin büyüsüne kapılarak reklamını yapan bir devlet geleneğinin mensupları, doğaldır ki kutsal topraklardaki bazı tarihi mekânları ziyaret etmenin yasak olduğu haberlerini şaşkınlıkla karşılarlar.

Kutsal Topraklarda Ziyarete Kapanan Yerlermi Var ?

Son dönemde Türkçe yayın yapan bazı sitelerde; Mekke-i Mükerreme’de Türk hacı ve umrecilerinin sıklıkla ziyaret ettiği, tarihi öneme haiz bazı bölgelere girişin yasaklandığı yönünde haberler yayınlandı. Bu mekânlar arasında ilk vahyin geldiği Nur Dağı’ndaki Hıra Mağarası ve Rasulullah’ın hicret esnasında müşriklerden gizlenmek için üç gece kaldığı Sevr Mağarası da var.  Yine bu haberlere göre Rasulullah’ın cinlere İslam’ı tebliğ ettiği yer olan Cin Mescidi, süt annesi ile beraber yaşadığı Taif şehrinde yer alan Beni Sa’d Yurdu, Medine’den gelen Müslümanlarla hicret öncesi görüştüğü yerde inşa edilen Akabe Mescidi, Mina’da yer alan ve hac zamanı şeytan taşlama ibadetinin gerçekleştirildiği Cemarat bölgesi, Arafat’ta Rasulullah’ın vakfe yaptığı Cebeli Rahmet, vakfe esnasında namaz kıldığı Nemire Mescidi, birçok sahabinin ve Hz. Hatice’nin kabrinin bulunduğu Cennet’ül Mualla, Fil hadisesinin gerçekleştiği Muhassar vadisi, Mekke şehrine su getirmek için Abbasi döneminde inşa edilen Zübeyde Su Kemeri, Hudeybiye, … de var. Liste uzayıp gidiyor.

Peki, sorun ne? Bu kadar çok nebevi mekân nasıl ve neden ziyarete kapatılır?

Her şey Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığının 19 Nisan 2018 tarihli bir kararnamesi ile başlıyor. Bu kararname, Nur dağını ziyaret eden misafirlerin burada  “uydurma uygulamaları ve şirk unsuru taşıyan ritüelleri ihya etmeye çalıştığı” iddiasını taşıyor. Ayrıca ziyaretçilerin “dağdan düşme ve ölüm tehlikesi yaşadığına” vurgu yapılarak, dar mekânlarda yaşanan izdihama işaret ediliyor. 

Tarihsel gerçekle bağlantısı kesin olmayan mekânlara ve tarihi mescitlere, Bakanlık tarafından ruhsatlandırılan ulaşım kurumları tarafından turistik gezi düzenlenmesinin, bu gezilerde nizama ve şeriata muhalif olarak ortaya çıkan hareketler sebebiyle yasaklandığı ifade edilmekte, bu mekânları ziyaretin dini bir vecibe olmadığı da ayrıca belirtilmektedir.

Sonuç olarak; bu yasak haberlerinin yanlış olmadığını, fakat gerçeği de tam olarak yansıtmadığını belirtmemizde fayda var. Bir yasak haberi var. Ancak haberlerde geçen tüm mekân isimleri, kararnamenin metnindeki ifadelerden çıkarılan sonuçlar. Yani isim olarak bu mekanlardan sadece Hıra Mağarası geçmektedir. Diğer mekanlar için yasağın geçerli olduğu bilgisi, sahadaki insanların yaptığı yorumlardır. Bu sebeple de bir sitede yasaklı mekânlar arasında sayılan yer adı, başka bir sitede hiç zikredilmemektedir.

 Bu kararnamede en can alıcı nokta ise şudur: Aslında tarihi mekânları ziyaret etmek yasaklanmamıştır. Yasak olan bu mekânları ziyaretin, umre şirketleri tarafından seyahat programına alınması ve bir organizasyon şeklinde topluca ziyaret edilmesidir. Bireysel olarak ziyaretin önünde ise bir engel yoktur. Yeter ki; yerleşik düzene göre şirk ve bid”at kabul edilen fiillerden uzak durulsun.